DAĞLARIN YÜRÜDÜĞÜNÜ VE SABİT OLDUĞUNU SÖYLEYEN AYETLER ARASINDA ÇELİŞKİ VAR MI?

DAĞLARIN YÜRÜDÜĞÜNÜ VE SABİT OLDUĞUNU SÖYLEYEN AYETLER ARASINDA ÇELİŞKİ VAR MI?

DAĞLARIN YÜRÜDÜĞÜNÜ VE SABİT OLDUĞUNU SÖYLEYEN AYETLER ARASINDA ÇELİŞKİ VAR MI?

Soru: "Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler." (Neml 88) ayetini dünyanın dönüyor olmasına bağlanmış olarak Kuranın mucizelerinden biri olarak duymuş ve etkilenmiştim sonrasında, “Keza arzı nasıl uzatmış, üzerinde sabit dağlar yerleştirmişiz ve her çeşitten güzel bitkiler yetiştirmişiz” (Kaf 7) ayetini bi Ateistten duydum, o da ilkini bilmiyordu dünya dönüyo bak sabit demişler dedi. Bende öyle deseler ilk ayet olmaz dedim ama 2.de de sabit olayını nasıl anlamak gerekir ikisindede aynı kelimemidir sabite denk gelen bilmiyorum? Yardımcı olursanız sevinirim. Allah imanla ölmeyi nasib eder inşaallah şeytanda vesvese veriyor

Cevap: Dağların sabit olduğunu söyleyen ayetler, kıyamete kadarki durumlarını,
Yürüdüğünü söyleyen ayetlerse, kıyamet kopmaya başladığı andaki durumlarını anlatır...
 
Allah'ın ayetleri arasında çelişki olmaz, sadece araştırma ve bilgi eksikliği olur.
 
Neml Suresi, 87-88. ayetlerin mealleri:
 
"Sûr'un üflendiği gün, Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde bulunanlar dehşete kapılır, hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.
Bir de sen dağları görürsün de onları yerinde durur sanırsın. Halbuki onlar, bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah'ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır."
 
"Bir de sen dağları görürsün de onları yerinde durur sanırsın. Halbuki onlar, bulutun yürümesi gibi yürümektedirler..."
 
Müfessirler bu ayeti, "Dağlar sallanıp yürütüldüğünde..." (Tekvîr 3),
"Dağlar atılmış yün gibi olduğu..." (Kâria 5) âyetleri üzere, kıyamet günü dağların yün gibi atılıp yürütülmesi manzarasının bir tasviri olarak kabul etmişlerdir.
 
Buna göre bu âyet, "Hepsi O'na dehşete kapılarak gelir." (Neml 87) cümlesine matuf olarak bu görüş, bu sanış, bu bulut gibi geçiş, hep ilerde o kıyamet günü olacaktır.