DİNİMİZDE ÖLÜNÜN KIRKI ELLİSİ DİYE BİR TOPLANMA EMRİ VAR MIDIR?

DİNİMİZDE ÖLÜNÜN KIRKI ELLİSİ DİYE BİR TOPLANMA EMRİ VAR MIDIR?

DİNİMİZDE, ÖLÜNÜN KIRKI, ELLİSİ DİYE BİR TOPLANMA EMRİ VAR MIDIR?

Soru: Selamun Aleyküm güzel saygı değer hocam. Öncelikle Rabbim sizden razı olsun, sizi Allah için seviyorum. Ve hayırlı geceler diliyorum. Hocam size bir sorum olacaktı.. Bizim Almanya'da köyde 39 gün önce bir tanıdığımız vefat etti, ve yarın mevlidi okunacak Allah'ın iziniylen.. Hocam benim sorum: 40 gün ölümden sonra mevlid okumak dinimizde var mı? Yazımda bir edepsizlik yaptıysam veyahut yanlış yazdıysam hakınızı helal edin hocam.. Ben acizim.

Cevap: Ve aleyküm selam, ben de acizim kardeşim...

İslamiyette, ölünün ruhuna Kur'an ve dua okumak vardır. Lakin 40. gün toplanalım, 60 gün zikir çekelim diye bir uygulama yoktur ve buna bid'at denilir. Din için bir şey yaptığını zanneden ama aslında nefisleri için amel yapıp dini tahrip eden insanların amellerindendir. Kırkında toplanacağız diyenlerin davetine icabet etmeyin.

Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam) şu tavsiyelerde bulunur:

"Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (Müsned, 5:26)

Bu hadis-i şerif, Yasin sûresinin hem ölüm döşeğinde olan hastaya okunmasına, hem de ölmüş mü'minlerin ruhuna bağışlanmak üzere okunabileceğine işaret etmektedir. (İmam Suyuti)

Hz. Ebu Bekir’den (radiyallahü anh) rivayet edilen bir diğer hadis-i şerifte de buna işaret edilmiştir: "Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret ederek orada Yasin sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (İbni Mace 4:274)

Yine Resulullah aleyhisselam'ın getirdiği şu misal, ne kadar açıklayıcı bir örnektir?

"Ölen kimse, kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır." (Mişkatü’l- Mesabih, 1:723)

İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler; sahabeler de bu şekilde yapmışlardır.
İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah ibni Ömer'in, ölülerin ruhuna Bakara sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır. (Beyhaki, 4:56)
 
Ashab-ı Kiramın Kur'an ayetlerini çokça okudukları ve hatmettikten sonra da kendilerince çeşitli dualar yaptıkları rivayet edilmektedir.
 
Şu ifadeler de Hanefî alimlerine aittir:
 
“Ehl-i Sünnet vel cemaate göre, bir insan namaz, oruç, Kur’an okumak, zikir, hac gibi işlediği güzel amellerinin sevabını başkasına hediye edebilir." (Fethu’l-kadîr, 6/132; el-Bahru’r-Raik,7/379- Şamile-; Reddu’l-Muhtar, 2/263)
 
- “Bir mezarlıkta okunan ve oradaki bütün ölülerin ruhuna hediye edilen Kur’an’ın sevabı, bölünerek mi, yoksa bölünmeden mi onların ruhuna gider?” şeklindeki bir soruya karşılık, Şafii alimlerinden İbn Hacer; “Her ölüye okunan Kur’an’ın sevabı, bölünmeden tam olarak ulaşır; bu Allah’ın geniş rahmetine en uygunudur.” diye cevap vermiştir. (Buğyetu’l-musterşidîn, s.97)