Bir Mezhepsizin Öfkesi

Bir Mezhepsizin Öfkesi

Bir Mezhepsizin Öfkesi

Öfkeli Mezhepsiz: Niye siliyorsun yazdıklarımı?

Bana bir gün ver ve benimle tartış.

Bizi düşman gösteremezsin.

Tartışmadan kaçmayan ebu hanife gibi, sorguya çekilen bugari gibi (Buhari demek istiyor sanırım) mekke meydanında müşriklerle tartışan muhammed gibi (Amcasının oğluymuş meğer!) benimle tartış. Düşmanlık yapıyorsan da düşmanınla yüzleş. (Al Pacino'nun Baba filminden olmalı bu aforizma)

Hoca: Selamün aleyküm

Allah'ın Peygamberinden ne derece kopuk olduğunuz söze girişinizden bellidir. İnsan, Müslüman kardeşine önce bi selam verir, hiç sevmese bile! “Selam kelamdan (konuşmadan) öncedir!” buyurur bizim Peygamberimiz (aleyhisselatü vesselam) (Tirmizî)

Yoksa siz başka bir Peygambere mi iman ediyorsunuz?

Ya da siz, müridi olduğunuz hocanızın yeni bir Peygamber olduğunu mu düşünüyorsunuz ki yeni yeni âdetler ortaya çıkıyor?

1) Edeplice yazılan yorumlar yerinde durur. Diğer yorumlarınıza bakın hala orda duruyor. Ama ağız bozulduğu ve İslami edebin dışına çıkıldığı anda, buna müsade edemem.

Kişi, insan olamasa da, insan taklidi yapabilmeli zira...

2) Beni münâzaraya davet ediyorsunuz, ama siz bir mezhepsizsiniz.

Biraz akâid ilmi okumuş olan bilir ki, dört hak mezhepten birine tâbi olmayan kişi, bir müçtehid olduğunu iddia ediyor demektir.

Bugün, birinin müçtehid olduğunu iddia etmesi ise, gözlerinden ateş çıkaran bir Süpermen olduğunu iddia etmesi kadar komiktir!

Oysa ben basit bir dervişim. Bir süper kahramanla(!) dövüşemem.

3) Siz benim düşmanım değilsiniz, benim düşmanım cehâlettir. Muhammed aleyhisselam’ın getirdiği İslam ile dünyaya hükmetmiş, Hanefî ve tasavvuf ehli olan ceddimiz Osmanlı'nın, İstanbul'u emanet ettiği gençleri bu hale sokan din tahrifçilerine düşmanım ben!

Ben sizin gibi mezhepsizlere düşman değilim, sizi bozanlara düşmanım!

Büyük resmi görebiliyorum hamdolsun!

Yeni bir din getirmek isteyen Vehhabi - Selefilere, Şiilere, Diyalogçulara, Ateistlere, Deistlere, Yahudi ve Hristiyanlara reddiyeler yaptığım gibi, reformist mezhepsizlere de reddiyeler yapıyorum.

Bu saydıklarım bir Çatı'dır. Sen bu Çatı'nın adayı olma!

İslam’ı yıkmak için yapılmış olan bu kutsal ittifaka(!) düşmanım ben; sizinle bir sorunum yok!

İsmimizi Google'a yazdığınızda, binlerce reddiye videomu / yazımı görür ve meselenin kişilerle alakalı olmadığını öğrenmiş olursunuz.

4) Ebu Hanife'yi örnek vermişsiniz! Ama siz, Ebû Hanife'ye ya da Buhari'ye inanmıyorsunuz ki!?

İnanmadığınız ve bu dini bozduklarını iddia ettiğiniz bu insanları nasıl bana örnek olarak gösterebilirsiniz?

Keyfinize dayalı bir yaşama perde olarak kullandığınız o Kur'ân'ı önünüze koysam ve 'buyurun, asıl diliyle bana yarım sayfa Kur'an okuyun' desem, kriptonit görmüş Süpermen gibi tekler ve kekelersiniz.

Sonra size kıraat ve tecvid dersleri de vermek zorunda kalırım ki, bu benim gibi dakikaları dolarlardan daha değerli olan adamlar için çok zor bir iştir.

Yalnız kazayla münâzara yaparsak, tecrübelerime dayanarak iki adım sonra ne olacağını size söyleyebilirim. Şöyle ki;

Siz kopyala yapıştır yapıp önüme bir sürü âyet koyacaksınız. Ben ise, tüm bu âyetleri ve açıklamalarını tefsirlerden önünüze koyacağım. Sonra siz şöyle diyeceksiniz, 'Boşver bu tefsirleri! Bu âyetlere sen nasıl mana veriyorsun onu söyle!'

Ben de Kur’ân’ı ikimizden daha iyi bilen Resûlullah aleyhisselam’ın ayetlere verdiği hükümleri aktaracağım ve bu tartışma bitecek...

“Kim, Kur’an’ın hükümleri ve anlamı hakkında bilgisiz olarak konuşursa, Cehennemdeki yerine hazırlansın.” (Tirmizî, bu hadisin hasen ve sahih olduğunu belirtmiştir - Tirmizî, tefsir 1)  

“Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir“ (Ebu Davud, İlim, 5; Tirmizî)

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyurdu ki:

“Kur’an-ı Kerim’in tefsiri, Resûlullah'tan işitildiği gibi yapılabilir. “Kur’an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur.” hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir.” (Deylemî) (Mektûbât 1/234.)

Hafız Süyûtî'nin açıklamasına göre, hadis-i şeriflerdeki bu tehditler, herhangi bir delile dayanmadan, sırf kendi aklına dayanarak Kur'an-ı Kerim'i tefsir eden kimseler hakkındadır. Kur'an-ı Kerim'i sırf kendi aklına dayanarak tefsir eden kimsenin, isabet etmesi halinde bile hata etmiş sayılmasının sebebi, onun isabet etmek için gerekli hazırlığı yapmamış olması ve bu iş için şuurlu hareket etmemiş olmasıdır. (Aliyyü'l-Kârî, Mirkât, I, 239)

İyisi mi, siz gidin bi Süpermen filmi açın!

O yeşil taşı her gördüğünüzde beni hatırlarsınız artık...

Hidâyetiniz için dua edeceğim.  

"(Resûlüm!) Nefsinin hevâsını kendisine ilâh edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?" (Furkan 43)    

İlgili Video: