MAHŞER GÜNÜ HAK SAHİBİ KAFİRSE İMANIMIZI İSTER Mİ? - KUL HAKKI

MAHŞER GÜNÜ HAK SAHİBİ KAFİRSE İMANIMIZI İSTER Mİ? - KUL HAKKI

MAHŞER GÜNÜ HAK SAHİBİ KAFİRSE İMANIMIZI İSTER Mİ? (KUL HAKKI)

Soru: Hocam, bir abi söylemişti. Müslüman olmayan biri ile daha iyi geçinmeliyiz. Bundan kasıt kul haklarına çok titiz davranmalıyız, çünkü ahirette o müslüman olmayan kişi senden kul hakkını istiyeceği vakit imanını ister. Bu doğru mudur hocam...

Cevap: Daha dikkatli olmamız gerektiği kısmı doğru.

Ancak imanımızı isteyeceği kısmı halk arasında konuşulan bir uydurmadır!

İmanlı ölen imanlı ölmüştür, imansız ölen de imansız. Artık orada hiç bir kul hakkı hesaplaşması bu gerçeği geri döndüremez!

Gayri müslimlere karşı kul hakkı noktasında daha dikkatli olmamız gerekmesinin sebebi ise, imansız ölmelerinden ötürü hiçbir sevabımızı onlara veremeyeceğimiz gerçeğidir.

Mahşer günü sevaplarımız, kafir olan kişinin bir işine yaramayacağı için, adalet sıfatı gereği günahlarının bir kısmını yükleneceğiz.

Yükleneceğimiz her günah, hesabımızın bir o kadar çetin olması demek olduğundan, gayri müslimlere karşı olan kul hakkına, müslümanlardan daha çok itina göstermek zorundayız...

Konuyu delillendiren bir hadisi şerif, Müslim'in sahihinde geçer;

Ebu Hüreyre (radiyallahü anh) anlatıyor:

Hz. Peygamber (aleyhisselatü vesselam); “Müflis kimdir, bilir misiniz?” diye sordu. Oradakiler: “Bize göre müflis, parası ve malı olmayan kimse demektir” dediler. Bunun üzerine Efendimiz şöyle buyurdu: “Asıl müflis, kıyamet günü bir yandan, namazı ile, orucu ve zekâtı ile gelir. Öte yandan, buna hakaret etmiş, ona iftira etmiş, berikinin malını yemiş, şunun kanına girmiş, bunu dövmüş olarak gelir. Bu yüzden, yaptığı iyilik ve sevapları ona, buna dağıtılacaktır. Borcu ödenmeden sevapları biterse, bu defa kendisi onların günahlarını yüklenecek ve sonra da cehenneme atılacaktır.” (Müslim, Birr 59)

Allah’ın kul hakkını da bir vesileyle affedebileceğiyle alakalı hadisin rivayeti ise şöyledir:

Hz. Enes anlatıyor: Resulullah (aleyhissselam) şöyle buyurdu:

“Kıyamet günü, iki kişi aziz olan Allah’ın huzurunda diz çökerler. Birisi: “Ey Rabbim! Bu kardeşimdeki hakkımı al” der. Yüce Allah: “kardeşinin bir iyiliği/sevabı kalmamış ki. Artık onunla nasıl bir muamele yapmak istiyorsun?” diye buyurur. Adam, “Ya Rab! Benim günahlarımı alsın” der.

(Bu arada Efendimiz şöyle devam eder: “O gün öyle çetin bir gündür ki, insanlar günahlarını sırtlamak zorundadır”)

Allah adama, “başını kaldır da (şu tarafa)bak” deyince, adam başını kaldırıp bakar ve ‘Ya Rab! Altından yapılmış menzilleri, altından yapılmış, incilerle süslenmiş köşkleri görüyorum; bunlar hangi peygamber veya hangi Sıddîk, yahut hangi şehit içindir?’ diye sorar. Allah: “kim bedelini öderse onun olur” diye buyurunca, adam; ‘Ya Rab! Buna kim güç yetirebilir ki?’ der. Allah: “senin buna gücün yetiyor” deyince, adam; ‘ne ile bunları satın alabilirim?’ diye sorar, Allah: “Kardeşini affedersen bunlar senin olur” diye cevap verir. Bunun üzerine, adam: ‘onu affettim” der. Allah da: “O halde kardeşinin elinden tut cennete götür” diye talimat verir.

(Bu hadisi buyurduktan sonra Efendimiz şöyle devam etti); “Ey Allah’ın kulları! Allah’tan korkun, birbirinizle barışık olun -küsleri barıştırın-. Şüphesiz, Allah (kıyamet günü) müslümanların arasını buluyor/onları barıştırıyor” (et-Terğib ve’t-Terhib, 3/309; Kenzu’l-ummal, h. no: 8863)

Konu hakkında ulemanın beyanları:

Bir kimseden haksız olarak alınan bir kuruşu, sahibine geri vermek, yüzlerle lira sadakadan kat kat daha sevaptır. Bir kimse, Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa, fakat, üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe, Cennete giremez. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.66, 87)

Kıyamet günü, hak sahibi, hakkından vazgeçmezse, bir dank [yarım gram gümüş] hak için, cemaat ile kılınmış, kabul olmuş yediyüz namazı alınıp, hak sahibine verilecektir. (Dürr-ül Muhtar)

Kul hakkını, Allahü teâlânın hakkından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günahların affı güç ve azapları daha şiddetlidir. Başkasının hakkını yiyen, hak sahipleri ile helalleşmedikçe affa uğramaz. Yani üzerinde kul veya hayvan hakkı bulunanı Allahü teâlâ affetmez ve bunlar Cehenneme girip, cezalarını çekeceklerdir. (Hadika)