UĞUR KOŞAR'IN KİTAPLARI OKUNABİLİR Mİ?

UĞUR KOŞAR'IN KİTAPLARI OKUNABİLİR Mİ?

UĞUR KOŞAR'IN KİTAPLARI OKUNABİLİR Mİ?

Soru: Sevgili hocam. Uğur Koşar isimli bir yazar var. Kitapları hakkında bir incelemeniz oldu mu? Kitaplarından bazı paragrafları size gönderiyorum. Okunabilir mi, okunamaz mı? Teşekkürler

Uğur Koşar: "Yaradan sana neden Hıristiyan oldun ya da neden Yahudi oldun diye sormayacaktır. O sana neden benim yolumda olmadın diye soracaktır. Onun yolu sevgi yoludur. Çünkü O sevginin kaynağıdır ve unutma tüm mezheplerin, dinlerin yolları O’na uzanır. Şimdi bir çocuk Hıristiyan bir toplumda doğmuşsa o nasıl Müslüman olsun?
Allah senin yüreğindeki sevgiye bakar. Ayırım yapan zihindir.
 
Sana, sen bir Hıristiyan’sın derler, ona sen bir Müslüman’sın derler. Yaradan huzurunda herkes birdir, O herkesi eşit yaratmıştır, o halde bu ayrımı neden yapıyorsun? Sevgi gerçek dindir.
 
Yaradan namaz kılmanı ister ve namaz kılmaya izin veren Yaratıcı aynı zamanda meditasyonun doğmasına da izin vermiştir. Meditasyon Buda tarafından ortaya çıkmış olabilir, fakat Yaradan izin vermeden bir ağacın yaprağı bile yerinden nasıl oynasın?
 
Sence Yaradan namaz kılmanı ve meditasyon yapmanı neden istemiştir, buna neden izin vermiştir? Çünkü namaz kıldığında ya da meditasyon yaptığında zihinden arınırsın, içsel yolculuğuna doğru yolculuğa çıkmışsındır…” (Kendini Bilen Rabbi’ni Bilir s.142)
 
“Önemli olan senin öz niyetindir, sen Tanrı da desen yahut sen Allah da desen önemli olan kullandığın kelime değildir.
Ben Allah diyorum, batı Tanrı diyebilir, doğu Yaradan diyebilir. Tüm yollar O’na uzanır, sen Müslüman da olsan, sen Yahudi de olsan senin yolun O’na ulaşacaktır. Anlıyor musun?” (Kendini Bilen Rabbi’ni Bilir s.224)
 
Cevap: Yazar hakkında bilgim yoktur, lakin bu gönderdiğiniz satırlar Uğur Koşar'a ait ise, kesinlikle süslü sevgi sözcükleriyle işi kotarıp dinsizliği meşru göstermeye çalışan bir Karmacı anlamına geliyor.
Bu tür sapkın inanışta olan ve dinleri çorba etmek isteyen Karma felsefecilerine itibar etmeyin.
 
Bu şahsın, İslam'dan bağımsız olan bu düşüncelerine göre, Yahudi de, Hristiyan da Müslümandır ve doğru yoldadır.
Allah onları da, son Peygamberine tâbi olmasalar da Cennetine koyacaktır(!)
 
Yazar böyle söylerken, bakalım yerlerin, göklerin ve bu dinin sahibi olan Allah ne buyurmuş:
 
"Şüphesiz, inkâr eden Kitap Ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere Cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler." (Beyyine 6)
 
Allah Teala bu ayetinde, Ehli Kitaba, yani Yahudi ve Hristiyanlara ve sonra puta tapan müşriklere, "inkar edenler" diye hitab ettikten hemen sonra, onların ebedi olarak Cehennemde kalacağını söylüyor.
 
Ve sonra orada durmayıp, onları "yaratılmış olanların en kötüsüdürler" buyurarak, son Peygamberini inkar etmeleri sebebiyle, artık yeryüzünde onlardan daha kötü canlılar bulunmadığını da bildiriyor…
 
Peki kim doğru söylüyor? Uğur bey mi, yoksa Allah mı(!)?
 
Yine başka bir sözünde:
 
"Yaradan huzurunda herkes birdir..." demiş yazar!
 
Oysa Allah'ımız, Kur'an'da tüm insanları üçe ayırmıştır: Mü'min, Kafir, Münafık.
Madem Allah huzurunda insanların hepsi birse, bu kafirlerle münafıklar kimlerdir?
 
Ben şimdi Allah'a mı inanayım, bu fantezi yazarına mı?
 
Ya da şöyle sorayım: Kafirleri ve münafıkları tarif eden Allah, bu ayetlerde boş sözler mi söylemiştir(!)?
 
Yine naklettiğiniz başka bir sözünde:
 
"...Sevgi gerçek dindir." demiş!
 
Yahu sevgiyi anlatmayan ve öğretmeyen beşeri ya da ilahi bir din mi var ki? İstisnasız her din, sevgiden ve çeşitlerinden bahseder.
 
Yahudiler, Hristiyanlar ve müşrikler Allah'ı sevmiyor mu?
Hepsi der ki, ‘en çok biz seviyoruz.’
 
Ama sevgi eylem gerektirir. Kuru kuruya ben Allah'ı seviyorum, öyleyse kurtuldum demekle olur mu?
Hitler de Allah'ı ve (onlara göre) oğlu İsa'yı çok seven bir Hristiyan'dı!
Milyonlarca masumu katletti ama...
 
Seviyorsan, Yaradana itaat etmen gerekiyor. Seven sevdiğine itaat eder. Bakın Allah'ımız, sevgi iddiasında bulunanlar hakkında son Peygamberi Muhammed aleyhisselam'a ne emrediyor:
 
"De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...” (Âl-i İmran 31)
 
Allah'a ve Resulüne itaat edilmeden kurulan tüm sevgi sözcükleri, hayal gücüne yaslanarak yazılmış olan bir roman gibi hükümsüzdür.
Tedavülden kalkmış olan para kağıtları gibidir...
 
Daha aşağıda, namazla meditasyonu aynı safa koyduğu bölüme hiç girmeyeceğim, midem kaldırmıyor!
 
Allah Teala, bu yazara ölmeden önce tövbe ve hidayet; yazdığı bu tür kitaplardaki itikâdi yanlışlarını ve saptırdığı insanları düzeltebilmesi için de zaman versin...