ZİNADAN KAÇMAK İÇİN MASTÜRBASYON YAPIYORUM TÖVBEM KABUL OLUR MU?

ZİNADAN KAÇMAK İÇİN MASTÜRBASYON YAPIYORUM TÖVBEM KABUL OLUR MU?

ZİNADAN KAÇMAK İÇİN MASTÜRBASYON YAPIYORUM, TÖVBEM KABUL OLUR MU?

Soru: Selamun aleyküm hocam. Sizin sohbetlerinizi youtube'dan sürekli izleyip dinliyorum. Allah sizden razı olsun çok yardımcı oluyorsunuz. Size bir kaç sorum olucaktı, inşaallah cevaplamaya zaman bulursunuz.
Ben iki hafta önce namaz kılmaya başladım ve bu zamana kadar yaptığım bütün haramlar için tövbe ettim. Elimi ayağımı her günahdan sakındırmaya çalışıyorum. Malesef Almanya gibi biyerde çok zor olduğu için bazı günahları yapıyorum. Günahlarım için af diliyorum ve yapmamaya çalışıyorum. Bir vesvese sorunum var ama yavaş yavaş düzeliyor çok şükür.
Sorum: Zinadan ve ona bağlı olan her günahtan kaçınmak için istimna yapılsa ve bunun ardından gece iki-dört veya altı rekat gece namazı kılınsa kabul olur mu? Yaptıkdan sonra içim hiç rahat olmuyo ve kendimi kötü kul olarak görüyorum.
 
Cevap:
 
ve aleyküm selam ve rahmetullah
Namaza başlaman ve tövbe etmen, hayatındaki çok önemli iki gelişmedir. İnşaallah bundan sonra daha istikrarlı ve kuvvetli bir şekilde yaşamına devam edersin. Günahtan sonra kendimizi affettirmek için namaz kılınırsa kabul olur mu? Kesin olur. Ama tövbe kabul olur mu, işte onu ancak Allah bilir.
Yalnız, namazdan sonra yapılan duanın, normal bir zamanda yapılan duadan daha kabule şayan olduğunu Allah'ın Peygamberi bildiriyor. (Övgüler ve selam üstüne olsun!)
 
Bu gibi sualleri, özellikle avrupada yaşayan müslüman kardeşlerimden alıyorum. Detaylı bir cevap yazma ihtiyacı hissettim, Allah tesirini versin.
 
"...Ama Allah, hakkı söylemekten haya etmez..." (Ahzâb 53)
 
Mastürbasyon aklı yazıflatır, unutkanlığı arttırır, gözün kuvvetini düşürür, iktidarsızlığa ve erken boşalmaya sebep olur.
Bunlar sıhhi zararlarıdır.
Dini olaraksa, mastürbasyon haramdır.
 
İbn-i Kesir (rahmetullahi aleyh) şöyle demiştir:
"İmam Şâfiî ve ona mutabık olan âlimler, elle boşalmanın haram olduğuna dâir şu âyeti delil olarak göstermişlerdir:
"Onlar ki iffetlerini (edep yerlerini, Allah'ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve her türlü fuhşiyattan) korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri bunun dışındadır. (Bunlarla cinsel ilişkiye girmelerinden dolayı) kınanmış değillerdir. Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mü'minûn 5-7)
 
İmam Şâfiî 'Nikah Kitabı'nda şöyle demiştir:
"Eşleri ve câriyelerinin dışındakilere karşı iffetlerini koruduklarının zikredilmesi, eşler ve câriyelerin dışındakilerin haram olduklarını göstermektedir. Allah Teâlâ sonra bunu şu sözüyle de te'kid etmiştir:
"Şu halde kim, bu sınırın ötesine geçmek isterse, işte bunlar, haddi aşan kimselerdir!" (Mü'minûn 7)
 
İnsanın eşi veya câriyesinden başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi, veyahut eliyle boşalması helal olmaz. Allah Teâlâ en iyisini bilendir." (İmam Şâfiî; Kitabu'l-Um)
 
Yine bir başka ayette;
"Evlenme imkânı bulamayanlar ise, Allah lütfu ile onları varlıklı kılıncaya (ve onlara evliliği kolay kılıncaya) kadar iffetlerini korusunlar." (Nur 33)
 
Âyette geçen 'iffetleri koruma' emri; evliliğin dışındaki isteklere sabretmeyi gerektirir.
 
Âlimler, Abdullah b. Mesud'un (radıyallahü anh) rivâyet ettiği şu hadisi delil olarak göstermişlerdir:
"Biz, (evlenmek için) hiçbir şey bulamayan gençler idik. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bize şöyle buyurdu:
"Ey gençler topluluğu! Evlenme imkânına sahip olan ve buna gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik, (harama bakmaktan) gözü sakındırır ve (harama düşmekten) iffeti korur. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun. Çünkü oruç, (harama düşmekten) bir himâyedir." (Buhârî)
 
Efendimiz aleyhisselam, evlenmeye güç yetmediğinde, meşakkatli olmakla birlikte oruç tutmaya yönlendirmiş, nikaha iten güç daha büyük olmasına rağmen elle boşalmaya yönlendirmemiş ve elle boşalmak, oruç tutmaktan daha kolay olmasına rağmen bu davranışa izin vermemiştir.
 
BU KÖTÜ ALIŞKANLIKTAN KURTULMANIN YOLLARI
 
Elle boşalma hatasına düşmüş olan kimselerin, bu hastalığın tedavisi için, aşağıdaki adımları izlemesi gerekir:
 
1) Gözlerine sahip olacak. Kendisine cinselliği hatırlatacak olan bütün kitaplardan, resimlerden, gazetelerden, filmlerden ve sanat diye yutturulmaya çalışılan şehvetli video kliplerden uzak duracak. İster canlı olsun, ister resim olsun, her bakış bizi harama doğru çeken bir mıknatıs gibidir.
 
"(Ey Peygamber!) Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini (kendilerine helal olmayan kadınlara ve ayıp yerlere bakmaktan) esirgesinler ve ırzlarını (Allah’ın haram kıldığı zinâ, eşcinsellik ve avret yerlerini göstermek gibi şeylerden) korusunlar. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdârdır." (Nur 30)
 
"Ey Ali! Bir bakışın peşinden tekrar bakma (birinci bakışına ikinci bakışını ekleme)! Çünkü birinci bakış, senin hakkındır (kasıtlı olmadığı için birinci bakışında sana bir şey yoktur.) İkinci bakış ise, senin hakkın değildir (kendi isteğinle olduğu için ikinci bakışında sana günah vardır.)" (Ahmed, Ebu Dâvud, Tirmizî) Buradaki birinci bakışta (ki bu, ani bakıştır) günah yok ise de, ikinci bakış haramdır.
 
"Yabancı kadını görüp, ilahi azaptan korkarak, başını ondan çevirene, Allahü teâlâ ibadetin tadını duyurur." (Hakim)
 
"Avret yerini açana, başkasının avret yerine bakana Allah lanet etsin!" (Beyheki)
 
2) Arkadaş seçimlerine çok dikkat edecek! Beraber olmayı sevdiği arkadaşlarının kendisini nelere davet ettiğini sorgulayacak. Kızları hatırlatıyorsa, şehvetten konu açıyorsa ve cinselliği hatırlatan filmleri tavsiye ediyorsa, o arkadaştan bize hayır yok demektir. Uyarılır, ikaz edilir. Bu çirkin davetlerine devam ederse, arkadaşlığı terkedilmelidir.
 
Resulullah aleyhisselatu vesselam'ın;
"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” hadisi, arkadaş seçimimizin ne derece önemli olduğunu bize delillendirir. (Ebu Davud, Edeb 19 - Tirmizi, Zühd 45)
 
3) Vesveseleri başından savacak! Kişi, aklına gelen şehevi düşünce ve hayalleri savmalı, nefsini ve aklını, dünya ve âhiret için faydalı olan şeylerle, yani ilim ve ibadetle meşgul etmelidir. Çünkü sen nefsini meşgul etmezsen, nefsin seni meşgul eder. Vesveseleri sürdürüp devam ettirmek, onları yapmaya götürür, sonra da bu, güçlenip kuvvetlenir ve nihayet kendisinde bir âdet haline gelir. Ardından da ondan kurtulması zorlaşır.
 
4) Nefsini ateşle korkutacak! Yeni haşlanmış bir yumurtayı bile beş saniye elinde tutamayan insan, 'Cehenneme bi girip çıkarız, ne olacak!' türünden hezeyanlara kulak asmamalı ve dünya ateşinden 70 derece daha şiddetli olan ahiret ateşini aklından çıkarmamalıdır.
 
5) Banyosuna dikkat edecek! İstimnânın en kolay hale geldiği yer banyodur. Kişi en çok burda vesvese alır. Suyun ısısı normalden daha yukarı çıkarılarak cehennem ateşi akla yakınlaştırılmalıdır.
 
6) Mümkün olduğunca abdestli gezmeye dikkat etmeli, dua ve zikirlerle uyumalı ve şeytanın bir uyuyuş şekli olan yüzüstü yatma şeklinde yatağa yatmamalıdır.
 
7) Bu konuda Efendimiz aleyhisselamın en etkili ilacını alıp uygulamak gerekir. O ilaç da oruçtur. (Pazartesi - Perşembe orucu sünnettir) Çünkü oruç, şehvetin hiddetini kırar ve insandaki bu kuvvetli duyguyu kırarak zayıflatır. Bir daha bu işe dönmemek üzere yemin etmek veya adak adamaktan şiddetle sakınmak gerekir. Çünkü bu işe tekrar dönerse, yeminini bozmuş olur ve keffaret lazım gelir.
Aynı şekilde, şehveti dindiren ilaçların da alınmaması gerekir. Çünkü bu ilaçların bedensel tehlikeleri ve yan etkileri vardır. Nitekim, şehveti tamamen ortadan kaldıran şeyleri kullanmanın haram olduğuna dâir Efendimizin sünnetindeki hadis sâbittir.
 
8) Sabır ve ırzı koruma ahlakıyla ahlaklanmak gerekir. Çünkü nefis çok istese de, haramlara karşı hepimizin sabretmesi gerekir. Nefsi iffetli kılmaya çalışmak, sonunda iffetin kazanılmasına ve onun kişiden ayrılmayan bir ahlak hâline gelmesine vesile olur.
 
"Kim, iffetli olmak isterse, Allah onu iffetli kılar. Kim, insanlardan istemekten vazgeçerse, Allah onu(n kalbini) zengin kılar. Kim, Allah'tan sabırda muvaffak kılmasını isterse, Allah da ona sabrı kolay kılar. Hiç kimseye, sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir nimet verilmemiştir." (Buhârî)
 
Tam buraya gelmişken, en kötü ihtimali de konuşmak lazım gelir. Zina!
 
Fıkıhta bir kâide vardır, zaruretler haramı helal kılar.
Bir kimse, yiyecek hiçbirşey bulamasa ve açlıktan ölme tehlikesi varsa, ölmeyecek kadar domuz eti yemesi helal olur. Bunun gibi, kadın için veya erkek için bir zina tehlikesi oluşursa, o zaman mastürbasyon vacibdir, orgazma ulaşıp o sıkıntıdan kurtulmalıdır.
Kişinin şehveti yükselmişse ve rahatsız ediyorsa, açık resimlere bakmadan sükunet bulmak için istimna yapabilir. Bunu zevk almak niyetiyle değil, şehvetten kurtulmak ve karşı cinse yaklaşmamak niyetiyle yapmalıdır.
Zina denilen büyük günahtan sakınmak için, çok zorda kalınırsa daha hafif olan bu günah yapılabilir.
 
İnsan, bu günahlara düştüğü zaman, derhal tevbe edip Allah Teâlâ'dan kendisini bağışlamasını dilemesi, bıkmadan ve ümitsizliğe kapılmadan Allah'ın sevdiği amelleri işlemekte acele etmesi gerekir. Çünkü ümitsizlik, Allah'ın affetmeye gücünün yetmeyeceğini düşünmek olur ki, bu küfürdür.